Stigma

Saturday, April 16, 2005

Stigma

zil çalınca koştuğumuz bahçede
oturduğumuz çimen toplulukları
oynadığımız beş taşlar
gözlerimde yavaşça ilerleyen vagonlarda
geçmişi bugune getiren sen

sanki bir ömür sürmüş sana bakışım
o kadar kalıcı olmuşki gözümdeki sen
hiç çıkmayacakmısın beynimden
çıkacaksan şayet birgün ordan
yeni senler eklenecek demek beynime
yemek yerken , saçını toplarken
bana arkadaşlarını gosterirken
ama dert değil çünkü
yavaÅŸ yavaÅŸ hareket edecek yine
ve uzun uzun yer edecek beynimde sen
sonra yine yenileri eklenecek beynimdeki senlere
sonra yenilenecek, deri deÄŸiÅŸtirecek
belki parçalanacak
ben seni düşündükçe yeniden birleşecek
tüm bunlar olurken bir şey değişmeyecek
eksilmeyecek, parçalanmayacak, ve yenilenmeyecek
sen hep burdan katlanıyorsun
katlanıp beni bu kalbimdeki ağırlıkla yoruyorsun
yorup yorup öldürüyor
sonra diriltiyorsun...

RÜYA

RüYA

bana bakıyorsun öylece
gozlerimin içinde bir gulumseme
tutup golgeye kacırıyorum seni
guneşidemi kıskanıyorum?
bahçenin etrafında uzun uzun okaliptüsler
ve ortasında sadece sen sadece ben

anlatıyorsun uzun uzun aşık olduklarını
anlatamadığını aşklarına aşklarını
sonra donup bana soruyorsun
15yıl sana ne kattı diye
uzun uzun anlatamıyorum sana
kısa bir hiç diyorum
sonra kendimi anlatıyorum
ailemi, okulumu..
bir şey eksik, soruyorsun:
ya aşk?
bahcenin etrafında uzun uzun okaliptüsler
ortasında sadece sen ve sen

sonra sen birden bugun oluyorsun
dusunup buldukların!a
ve isteyerek kaybetiklerinle birliktesin
bense halen eski ben
değişmemi beklerken ben soruyorum bu sefer
ya 15 yıl once sen?
anlattıkların ssenden uzaklaştıkça yeniden seviyorum
bahçenin etrafında uzun uzun okaliptüsler
ortasında sadece ben birde o küçük halinle sen

Stigma 4

ilk senle paylaştım geçmişe dair ozlediklerimi
tüm aile yaptığımız pazar kahvaltılarını
izlediÄŸimiz warner bros filmlerini
çamurdan ev yaptığımız arka bahceyi
babamın soylediği sarkıları
annemin devrilen her çam için attığı çimcikleri

şimdi birşeyler daha hatırlıyorum
tenefuslerde kolkola gezdiÄŸimizi
seni open oldukca
kıskanclık yapıp benimde optüğümü seni
bezirgan başına kapıyı actırırken
seni yaptığımız ortada kapana kısılanları
yediÄŸimiz pembe ÅŸekerleri
yakalamacılıkta seni en son yakalamayı

Stigma 3

uyuyamıyorum gunlerdir
gozlerim beni arıyor darmadağın ettiklerinin arasında
gozlerimi sımsıkı yumuyorum
ama yine de gelmiyor uyku buralara
sevdalar bugunde tomurcuk veriyor
insanlar budadıkca dallanıyor
benim sana sevdam yıllardır burda
dallanmasın diye dokunmadım hiç
ama senin yeniden gelişin bıçak gibi kesiyor yüreğimi
kestikçe dallanıyor benimde sevgim sana
budak budak yıllanmıs bi kokte yukseliyor
şimdi kış cok acıtmıyorsun beni
ya bahar gelince ne olacak?

Stigma 2

kapının arasından ıslık çalan rüzgar
ess,devam et yaprakları yonetmeye
çaldır onlara yalnızlığın şarkısını
çaldır ki dostlar aşkta gorsun
geir bana sevdiğimin kokusunu
şişt ama ona soyleme
soylemeden al parfumunun teteninin ve terinin kokusunu

hey tepemdeki siyah bulut
akıt yukardan yağmuru damla damla
herkesi ıslatırken ayağından
beni başımdan başla ıslatmaya
yeterki getir onun gelecek gozyaslarını
ben iliğime kadar cektikce acılarını yağmurunu
onun guluşunu başlat dudaklarından

uyusuk uyusuk inen kar taneleri
acıkken cabuk avuçlarıma duş
ben onun guneşini getirmesi için dua ederken
sen bana onun soğuğunu getir
getir ki onun içini ısıtsın guneşi
hiç onemli değil guneşinin sevgisi
isterse benimkinin binde biri olsun

Stigma 1

kazanmak bile yetmedi sana
sen kaybetmeyi de sectin
duydukların söylemek istediklerindi
şimdi duydukların, istemeyipte söylediklerin

sen güneşini ararken karların arasında
bembeyaz dusleri de eritmek istedin
öyle buyumussun ki yuz yılda
sanki isyanın sana
sanki isyanın hayata

sen gormediklerini sevdin
milyonlarca defa gelip gitti
beyaz duslerime sardığın
o hiç kirletmediim
ve hiç unutmadığım sesin

SEÇTİKLERİNİ SEÇMEYE ZORLANMI� BİR HAYAT
ELİNİN İÇİNDEN AKIP GİTMİ� TER TER
SEN SENDE SENÄ° Ä°STEMEYENLERÄ°N KULU
BEN SENDE YALNIZ SENÄ° Ä°STEYEN

küçükken girdiğimiz simit kuyrukları
yaptığın çarmah gibi 't'ler
aklında kalan ilk dansımız
gozlerini kapatırken sarı kirpiklerinden
gözlerinin balına akan güneş

sen bunları kimsede gormezsin
göreni de annamazsın zaten
hatırında kalan bir kaç sey,
seni bırakıp giden sevgililerinin
içinden aktığı testiyi dolup dolup boşaltıyor
ve sen, testiler boşaldıkça
içime katmak için içindekileri
unuıfak ediyorsun sende ki beni

binlerce kez söyledin 'sana kıyamam' demeyi
ve her özlediğinde bana söyledin
kulağımda binler milyonlar oldu
sende her söylediklerin o sevgililere
bende 1 oldu ilk duyuldu
ve sen bunları soylemeye alışsanda
akıp giden yalnız benim hayatım oldu

eriyip giden beyazda, içini ısıtan
benim seni sevmeye duskunluumdu
senin içini soğutup duran
hiç dile getirremeyip sevdiğin
ve hiç sevmeyip sevvdim dediğindi
avuçalarından terter dokuldukce hayat
sana goz oldum kulak oldum
anlamadın ama kalbinin yarısı oldum
ve sen devam ettikçe akmaya
ben sana bir kalbin tamamı oldum
sana falını okuduğumda sadece,
'galiba'dediÄŸin oldum
sen nobet beklerken gecelerce
ben o gozlerdeki bal oldum
ve sen bunları hiç gormedikçe
avuclarından terter akan hayat oldum